YAĞMUR DUASINI FAZLA MI KAÇIRDIK

   Bahar yağmurlarının gecikmesi mahsullerde olumsuz sonuçlara yol açmaya başlamıştı. Sararan ürünler, çatlayan topraklar yağmura muhtaç yabani hayvanlar, kuraklık korkusunun habercisi olarak bizi korkuttu. Fazla değil bir hafta önce köylerde ve ilçelerimizde toplu yağmur dualarına çıkıldı, o etkinlikler bitmeden bardaktan boşanırcasına yağmurlar yağmaya başladı.
   Yoğun yağışlar sel felaketlerine neden oldu. Hemen hemen bütün köylerimizde sel önüne gelen hayvan, mahsul vs. ne varsa aldı götürdü. Sevindirici tarafı çok şükür can kaybı olmadı. Maddi olarak çok kayıplarımız oldu. Bu sel felaketleri bize yanlış yapılanmayı ve dere ıslahlarının olmayışını gösterdi. Dereleri doldurup ev yapanlar, ağıl ve ahır yapanlar bu felakete adeta davetiye çıkardı. Şiddetli, dolu ve yağmur mahsulleri vurdu, evlerimizi, ahırlarımızı ve tarım arazilerimizin yok olmasına neden oldu. Allah beterinden saklasın. Bir şeylerin yapılması için felaket yaşanması mı lazım? Daha önceden köşe yazımda dere ıslahları ile alakalı yazılarım olmuştu, sadece okundu çözüm yada tedbir almak kurum yetkililerinin aklına bile gelmedi. Modern şehirleşmenin gereği alt yapı ve üst yapının plan ve proje dahilinde, gerekli zemin etütleri doğrultusunda yapılması gerekirken! Köylerde hala ilkel sistemlerle yapılaşmalar devam etmekte.
   Sayın Kaymakamımız, Belediye Başkanımız, Bakan Yardımcımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız ilk günden buyana sahada halkın içinde yaraları sarmak için oldular. Hasarların ve zararların giderilmesi için çalışmalar başlatıldı, Allah onlardan razı olsun. Devlet zor günde büyüklüğünü gösterir, işte tam bu zor günde devlet halkının yanında olduğunu gösterdi. Tarımsal zararların tespitleri ilçe Tarım Müdürlüğü ve İl Tarım müdürlüğü ekiplerince tespitleri yapıldı. Kimi yerde % 70 zarar tespit edilirken, kimi yerde % 20 zarar tespiti yapıldı. İnşallah Devletimiz en kısa zaman da bu zararları vatandaşlarımıza ödeyip bu zor durumdan çıkaracaktır. Bu süreçte Tarım Kredi kooperatifinin de çiftçimize destek olmasını bekliyor, borçların faizsiz ertelenmesini istiyoruz.
   Yağmur yoğunluğunun ve kuraklığın ana kaynağı iklimsel değişiklik ve küresel ısınma. Gök hareketlerinde bir garip haller oluyor, bize göre garip hareketler oluyor ama bilime göre bu tip doğa olayları normal. En başta bahsettiğim gibi, önümüzdeki yıllarda bu doğa olaylarıyla sık sık karşılaşacağız bizlerin yapması gerekenler ise tedbir almak. Tedbir bizden taktir Allah’tan. Planlı alt yapı ve üst yapının bir an evvel hayata devlet desteğiyle geçmesi ve dere ıslahlarının yapılması lazım gibi. En başta bozkırın bazı yerlerini ağaçlandırmak lazım, doğayı korumak lazım, suyun akacağı kurak dereleri her daim açık tutmak lazım. Deprem ve yangınlara karşı da hazırlıklı olmak lazım. Erozyon ile verimli topraklarda sel ile akıp gidiyor buna da çare bulmak lazım.  Bir felaket oluştuktan sonra tedbir almak yerine oluşmadan önce risk raporları düzenlenip, bu risklere göre nasıl müdahale edilir planları yapılmalı diye düşünüyorum.  Gelişmiş toplumların kısa vade, uzun vade ve gelecek için her zaman risk ve afet planları her zaman vardır.
  Yüce Allah beterinden korusun, mal canın yongasıdır, zarar ve ziyan gören halkıma geçmiş oldun dileklerimi iletiyorum. Allah’a emanet olun, hoşça kalın.
  “Köşedeki Yazılar” kitabım çıktı! Çeşitli gazete ve dergilerde yazdığım en çok okunan ve beğenilen köşe yazılarını derlediğim kitabım, siz kıymetli takipçilerimin yoğun istediği üzerine derlendi ve çıktı. Seçkin kitapçılarda ve internette bulabilirsiniz.